Perşembe, Ocak 9

Ağızdaki sessiz tehlike: Tedavi edilmezse feci sonuçlara yol açar!

Tükürük bezlerinde oluşan taşlar çoğu zaman göz ardı edilen bir sorun olarak dikkat çekmektedir. Ancak uzmanlar bu küçük taşların büyük sorunlara yol açabileceğini söylüyor. Tıpta siyalolitler olarak bilinen tükürük bezlerinde biriken taşların ağızda rahatsızlık ve ağrıya neden olabileceğini söyleyen KBB Uzmanı Doç. Dr. Nesrettin Fatih Turgut, hastalığın tanı, tedavi ve tedavi sonrası sürecini anlattı.

BU BELİRTİLERE DİKKAT EDİN

KBB uzmanı Doç. Tükürük bezi taşlarını, çene altında ve yanak arkasında yer alan, tükürük salgısı üreten tükürük bezlerinde veya tükürük bezlerinin ağza açılmasını sağlayan tükürük bezi kanallarında görülen taşlar olarak tanımlayan Prof. Nesrettin Fatih Turgut, “Tükürük bezi taşları, tükürük içeriğinin yoğunluğunun fazla olması nedeniyle 30-60 yaş arası erkeklerde, submandibular tükürük bezlerinde ve çene altındaki kanallarda daha sık görülür. Yetersiz sıvı alımı, tükürük salgısının azalmasına neden olan enfeksiyonlar, ilaç kullanımı ve çeşitli enfeksiyonlar, tükürük bezi kanallarının darlıkları tükürük bezi kanalında taş oluşumuna zemin hazırlar. Bu hastalığın tipik belirtisi, taşın bulunduğu taraftaki bezde yemek sonrası gelişen şişlik ve ağrıdır. Dışarı atılamayan tükürük salgısının birikmesi enfeksiyonlara yatkınlık yaratır. Tükürük bezlerinde bakteriyel iltihaplanma adı verilen bir hastalık gelişebilir ve bu durumda şikayetler ciddileşebilir. Etkilenen tükürük bezinde aşırı şişlik, aşırı duyarlılık, ağrı ve ateş gelişebilir. “Tedavi edilmezse hastaneye kaldırılmayı gerektiren ve daha ciddi, daha derin bir boyun enfeksiyonuna yol açan bir duruma ilerleyebiliriz” dedi.

“TAŞIN BÜYÜKLÜĞÜNE VE KONUMUNA GÖRE CERRAHİ MÜDAHALE YAPILABİLİR”

AW365614_04

Doç. şikayetleri daha hafif olan, taşları küçük ve tükürük bezi kanalının ucuna yakın yerde bulunan hastalara geleneksel tedavilerin önerildiğini söyledi. Dr. Nesrettin Fatih Turgut, “Ağrı kesiciler faydalıdır. Bol sıvı tüketmek ve ısı uygulamak rahatlama sağlayabilir. Tüm hastalarımıza bol sıvı tüketmelerini öneriyoruz. Aynı zamanda limon gibi asitli ürünleri emmek tükürük sıvısını arttırır ve çok küçük taşların atılmasına yardımcı olabilir. Taş boyutunun büyük olması ve taşın beze yakın yerleşimi durumunda cerrahi işlemler düşünülür. Taşın yeri, büyüklüğü ve etkilenen tükürük bezinin durumu ameliyatın tipini belirler. Taş tükürük bezi kanalında yer alıyorsa sialendoskopi adı verilen kamera sistemi ile kesi yapılmadan lokalizasyonu ve çıkarılması tercih edilir. Ancak taşın tükürük bezi içinde yer aldığı ve boyutunun çok büyük olduğu durumlarda dışarıdan veya ağız içinden yaklaşımla cerrahi seçenekler öne çıkıyor” dedi.

“HAVA KIRMA TEKNİĞİ İLE CİLALANARAK BÜYÜK TAŞLAR GİDERİLİR”

AW365614_03

Tükrük bezi kanallarının en uç noktalarına ulaşabilen kamera sistemiyle tükürük kanallarının incelenmesi yöntemi olan sialendoskopiden bahseden Doç. Dr. Turgut, şunları söyledi: “Bu sistem kanal içindeki hastalıkların teşhis ve tedavisine yönelik bir araç sağlıyor. Kamera sisteminin temel özelliği tükürük kanalının içini milimetrik boyutlarda inceleyebilmesidir, yaklaşık 1,5 mm boyutundan bahsediyoruz. Bu işlem genel anestezi veya lokal anestezi altında yapılabilir. Tedavi planlaması doktorun tecrübesi, hastanın sağlık durumu, uyumu ve hasta tercihleri ​​dikkate alınarak yapılır. Sialendoskopi genellikle tükürük kanallarında taş bulunan hastaların tedavisinde kullanılmaktadır. Bu yöntem Sjögren hastalarına, radyoaktif iyot tedavisi almış hastalara ve tekrarlayan tükürük bezi iltihabı olan çocuk hastalara da uygulanabilmektedir. Sialendoskopinin süresi taşın büyüklüğüne ve konumuna göre değişiklik gösterebilir. Büyük taşlar havayla kırma tekniği kullanılarak boyutlarına küçültülerek çıkarılır, dolayısıyla işlem süresi uzun olabilir. Sialendoskopi sırasında herhangi bir kesi veya dikiş uygulanmaz, dolayısıyla işlem sonrasında herhangi bir ağrı veya rahatsızlık görülmez. Aynı taraftaki tükürük bezinde geçici şişlikler olabilir ancak bu şişlikler genellikle 1-2 saat içerisinde geçer. Hastalar genellikle aynı gün taburcu ediliyor” dedi.

“SİALENDOSKOPİ İLE ÇIKARILAMAYAN TAŞLAR İÇİN AÇIK AMELİYAT UYGULANABİLİR”

diş operasyonları

Ameliyat seçeneği hakkında da bilgi veren Turgut, şunları söyledi: “Taşın büyük olması, taşın bez içinde olması, taşın bloke olması gibi nedenlerden dolayı sialendoskopi ile taşın çıkarılması mümkün olmayabilir. Sık enfeksiyon nedeniyle kanalın tıkanması söz konusudur. Bu durumlarda açık ameliyat olasılığı ön plana çıkmaktadır. Eğer taş kanal içerisinde yer alıyorsa ağız içinden kanala yapılan küçük bir kesi ile taşa ulaşmak ve onu çıkarmak mümkündür. Prosedür. Hastalarımızda ancak taş tükürük bezinde yerleşmişse veya sürekli (kronik) enfeksiyon nedeniyle tükürük bezi işlevini kaybetmişse (atrofi) uygulama yapılarak tükürük bezinin tamamen alınması sağlanır. Genel anestezi altında çene altından kesi yapılarak “Ameliyattan sonra 2-3 gün hastanede yatmanız gerekebilir” dedi.

(İHA)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sponspor Bağlantılar: